Kullanıcı Türleri
•Kullanıcıları kullandıkları veri tabanı hakkında bilgi ve yetki düzeylerine göre sınıflandıracak olursak:
1.Veri Tabanı Yöneticisi
2.Uygulama Programcıları
3.Sorgu Dili Kullanıcıları
4.Uygulama Programı Kullanıcıları
5.Rasgele Kullanıcılar
1) Veri Tabanı Yöneticisi
•Veri tabanının tasarımından işletimine her şeyinden sorumlu olan kişiler veri tabanı yöneticisi (DBA: Database Administrator) ya da veri tabanı sorumlusu olarak adlandırılırlar.
Veri Tabanı Yöneticisinin Görevleri
•Veri ve veriler üzerinde yapılacak uygulama gereksinimlerini belirlemek, veri tabanı içeriğini oluşturmak, veri tabanı şemalarını tanımlamak.
•Bütünlük kısıtlamalarını belirleyip tanımlamak.
•Veri tabanı kullanıcılarını ve her kullanıcının hangi veriler üzerinde hangi işlemleri yapmaya yetkili olduğunu belirlemek; kullanıcı ve kullanım yetkilerini tanımlamak.
•Veri Tabanı Yönetim Sisteminin sunduğu seçenekler çerçevesinde, veri tabanının fiziksel yapısı ile ilgili parametreleri ve erişim yollarını (dizinleri) belirlemek ve tanımlamak.
•Yedekleme, yeniden başlatma ve kurtarma düzenlerini belirlemek.
•Veri tabanı sistemini sahiplenmek, işletimini izlemek, veri tabanının sürekli olarak kullanıma açık olmasını sağlamak.
•Gereksinimlerdeki değişiklikleri izlemek ve değişikliklere paralel olarak veri tabanı içeriği, şema tanımları, bütünlük kısıtlamaları, fiziksel yapı ile ilgili parametreler, erişim yolları, kullanıcılar ve kullanıcı yetkilerinde gerekli değişiklikleri oluşturmak ve tanımlamak.
•Veri tabanı bütünlük kısıtlamalarının yeterliliğini izlemek; bütünlük kısıtlamaları ile ilgili gerekli değişiklikleri oluşturmak ve tasarlamak.
•Veri tabanı kullanım istatistiklerini ve veri tabanı başarımını izlemek; varsa sorunları ve yetersizlikleri belirlemek ve gerekli her türlü önlemi almak.
Bir Yönetici Yeterli mi?
•Bu görevleri yürütmek için küçük sistemlerde bir kişinin tam hatta yarı zamanlı çalışması yeterli olabilir.
•Büyük sistemlerde ise bu görevleri yürütmek için değişik konularda uzmanlaşmış çok sayıda veri tabanı yöneticisine ihtiyaç vardır.
•Veri tabanı yöneticisinin kullandığı başlıca olanak veri tanımlama dilidir (DDL).
•Veri tanımlama diline ek olarak, başta sorgu dili olmak üzere diğer tüm olanaklar da veri tabanı yöneticisi tarafından kullanılabilir.
2) Uygulama Programcıları
•Veri tabanı yöneticisi gibi, uygulama programcıları da veri tabanının gerçek anlamda kullanıcıları değildirler.
•Uygulama programcıları, veri tabanı üzerindeki rutin uygulamalar (güncelleme, rapor üretme, önceden belirli standart sorgulamalar, .. vb) için gerekli uygulama programlarını hazırlayan ve gerçek kullanıcıların kullanımına sunan kişilerdir.
•Uygulama programcılarının kullandığı başlıca olanaklar veri işleme dili (DML) ve diğer yazılım geliştirme araçlarıdır.
Yazılım Geliştirme Araçları
•Kullanılan yazılım geliştirme araçları, ilgili Veri Tabanı Yönetim Sisteminin sağladığı araçlar (Oracle Forms, Oracle Reports gibi) olabileceği gibi Veri Tabanı Yönetim Sisteminden bağımsız araçlar (Power Builder, MS Visual Basic, Delphi, .. vb) da olabilir.
3) Sorgu Dili Kullanıcıları
•Veri tabanı üzerinde önceden belirlenmiş rutin uygulamalar dışındaki işlemleri gerçekleştirmek için genellikle sorgu dili (SQL) kullanılır.
•DML ve DDL dilleri sorgu amaçlı olmamalarına rağmen çoğu zaman SQL’in bir parçası olarak görülürler.
•Sorgu Dili Kullanıcıları DML komutlarını kullanabilir, fakat DDL’i sadece VT Yöneticisi kullanır.
•SQL doğal dile yakın, kolay öğrenilen ve kolay kullanılan bir dildir (yine de biçimsel bir dildir).
•Bu dili kullanacak kişinin, veri tabanının ilgili alt şemasının içeriğini (alt şemada hangi çizelgelerin bulunduğunu, çizelgelerin adlarını, her çizelgede hangi niteliklerin bulunduğunu, niteliklerin adları ve özelliklerini, ... vb.) ve sorgu dilinin; yapısını bilmesi gerekir.
•Dolayısıyla sorgu dilini kullanacak kişinin bir bilişim uzmanı olmasına gerek yoktur, ancak veritabanının içeriği ile sorgu dilinin yapısını bilen, bu konularda eğitilmiş, bilinçli bir kişi olması gerekir.
•Sorgu dili kullanıcıları genellikle yönetimin alt ve orta kademelerinde görev yapan kişilerdir.
•Bunların dışında, sorgu dilleri sistem çözümleyici, sistem tasarımcı, uygulama programcısı, veri tabanı sorumlusu gibi bilişim teknik personeli tarafından da çok kullanılır.
4) Uygulama Programı Kullanıcıları
•Bu kullanıcılar, uygulama programlarını kullanarak, veri tabanı üzerinde işletimsel düzeydeki rutin işlemleri gerçekleştiren kişilerdir.
–Ambar giriş-çıkışlarını işleyen stok kontrol görevlisi
–Faturaları işleyen muhasebe görevlisi
–Personel sicil bilgilerini işleyen personel dairesi çalışanı
–Verdiği dersin sınıf listesini almak veya öğrencilerin notlarını girmek isteyen öğretim üyesi
–ÖSS sonucunu öğrenmek isteyen adaylar ...
Uygulama Programları
•Uygulama programları daha çok işletimsel düzeydeki işlemler (veri tabanından bilgi alma, bilgiyi ekleme/silme/değiştirme) için kullanılır.
•Ancak bazı uygulama programları önceden belirli yönetimsel işler için de kullanılabilir. Bunları kullanan kişi VT sorumlusudur (DBA).
5) Rasgele Kullanıcılar
•Veri tabanı yaklaşımının temel amaçları arasında, hangi düzeyde olursa olsun, her kullanıcının veri tabanı ile doğrudan (herhangi bir aracı kullanmadan) iletişim kurabilmesinin ve veri tabanı kullanımının yaygınlaşmasının sağlanması da vardır.
•Bu amaçla doğal dillere yakın etkileşimli veri tabanı dilleri geliştirilmiştir.
•Veri tabanının içeriği konusunda biçimsel bilgisi olmayan, veri tabanı ve veri tabanı dilleri konusunda hiçbir eğitim görmemiş kullanıcılara rasgele kullanıcılar denir.
•Rasgele kullanıcıların veri tabanı ile iletişim kurabilmesini sağlayan dillerde kullanıcı önce isteğini doğal dilde, serbestçe ifade eder.
Soyutlama Düzeyleri
•Fiziksel veri tabanı ile uç kullanıcı arasında birçok soyutlama düzeyi bulunur.
•Yandaki çizimde üç soyutlama düzeyinin yer aldığı örnek bir mimari yer almaktadır.
İç (fiziksel) Şema
•İç şema, veri tabanının fiziksel çevresi ile ilgili tanımları içerir.
•Veri tabanı bilgisayarda bir disk dosyası biçiminde yer aldığı için, bu dosyanın disk üzerindeki adresi ve özellikleri ile ilgili tanımlar iç şemayı oluşturur.
•Aslında fiziksel veri tabanı olarak adlandırılan katman da kendi içinde, kütükler ve mantıksal tutanaklar düzeyinden başlayıp, bitler ve fiziksel adresler düzeyine kadar uzanan birçok soyutlama düzeyinde görülebilir.
Kavramsal Şema
•Tüm veri tabanının kuruluş düzeyindeki mantıksal yapısıdır.
•Her Veri Tabanı Yönetim Sistemi, veri tabanının kavramsal şemasını tanımlamak ve bu şemanın fiziksel gerçekleştirimi olan fiziksel şemanın kimi özelliklerini belirtmek için gerekli veri tanımlama olanaklarını sağlar.
•Veri tanımlama için kullanılan veri tanımlama dili, kavramsal veri tabanının, veri modeli terimleri ile tanımlanmasını sağlayan yüksek düzeyli bir dildir.
Dış (alt) Şema
•Kavramsal şemanın bir alt kesiminin soyut bir modelidir.
•Dış şemaları tanımlamak için de genellikle veri tanımlama olanağı kullanılır.
•Dış şema, bir anlamda, küçük bir veri tabanının kavramsal semasıdır ve genellikle kavramsal şema ile dış şema aynı soyutlama düzeyindedir.
•Bazı yönleriyle dış şema kavramsal şemadan daha soyut olabilir.
–Fiziksel veri tabanında ve kavramsal şemada yer almayan, ancak kavramsal şemadaki verilerden türetilebilen verilere dış şemada yer verilebilir.
–Örneğin, kavramsal şemada kişilerin doğum tarihleri yer alırken, dış şemada kişilerin yaşlarına yer verilebilir.
Veri Bağımsızlığı
•Veri bağımsızlığı sayesinde uygulamaların, veri saklama yapıları ve erişim yöntemlerinden bağımsızlaştırılması sağlanır.
•Dış şema, kavramsal şema ve iç şemadan oluşan soyutlama zinciri, iki farklı veri bağımsızlığı düzeyi sağlar.
–Fiziksel Veri Bağımsızlığı
–Mantıksal Veri Bağımsızlığı
Fiziksel Veri Bağımsızlığı
•Fiziksel Veri Bağımsızlığı, “bellekte saklı verilerin yapı ve erişim yöntemi değişikliklerinden uygulamaların etkilenmemesi” olarak tanımlanabilir.
•Eğer bir bilişim sisteminde fiziksel veri bağımsızlığı sağlanmışsa, bellek yapıları ve erişim yöntemleri, hatta bellek ortamları uygulamalardan etkilenmeden değiştirilebilir.
•Fiziksel veri bağımsızlığının önemini daha iyi anlamak için, örnek olarak önce veri tabanı olanakları kullanılmadan, genel amaçlı bir programlama dili ile geliştirilen bir bilişim sistemini düşünelim.
•Bu örnekte veriler, kullanılan işletim sistemi ile programlama dilinin sağladığı kütük yapıları ve erişim yöntemleri kullanılarak ikincil belleklerde saklanır.
•Saklanan verilerin hacminin büyüklüğü ve veriler arası bağıntıların çokluğu, verileri saklamak ve verilere erişmek için kullanılan yapı ve yöntemlerin karmaşıklaşmasına yol açar.
•Veriler üzerinde işlem yapacak kullanıcıların, karmaşık veri düzenleme ve erişim tekniklerini tüm ayrıntıları ile bilmeleri, yazacakları uygulama programlarında yapıları doğru olarak tanımlamaları ve bu yapılarla uyumlu işlem algoritmalarını oluşturmaları gereklidir.
•Bu nitelikteki uygulama programlarının yalnız uzman bilişim teknik personeli tarafından yazılabileceği açıktır.
•Bilişim uygulamaları genellikle sürekli değişim halindedir. Bir kez geliştirildikten sonra birkaç yıl değiştirilmeden kullanılan uygulamaların sayısı son derece azdır.
•Değişiklikler işlevsel ya da işletimsel gereksinimlerden kaynaklanabileceği gibi, teknolojik gelişmelerden veya iyileştirme isteklerinden de kaynaklanabilir.
•Uygulamaların işlevsel ya da işletimsel gereksinimlerinden kaynaklanan değişiklikler kullanıcıların tümünü değil, yalnız belirli bir kesimini doğrudan ilgilendirir. Diğer değişiklikler ise kullanıcıların hiçbirini doğrudan ilgilendirmez.
•Veri tabanında yapılan her değişiklikten sonra;
–tüm uygulama programlarının uyarlanması,
–yeniden derlenmesi,
–gerekiyorsa yeniden sınanması,
–tüm kullanıcıların da yapılan değişikliklerle ilgili bilgi sahibi olmaları,
gerekir.
•Yukarıdaki örnekte olduğu gibi “uygulamaların veriyi bellekte saklamak için kullanılan yapılara ve veriye erişmek için kullanılan yöntemlere bağımlı olduğu bilişim uygulamalarına” veriye bağımlı uygulamalar denir.
Mantıksal Veri Bağımsızlığı
•Mantıksal veri bağımsızlığı, kavramsal şema değişikliklerinden kullanıcıların olabildiğince korunması anlamına gelmektedir. Özellikle, yapılan değişiklik ile ilgisi olmayan dış şemaları kullanan kullanıcıların, bu değişiklikten etkilenmemesi amaçlanmaktadır.
•Kavramsal şema değişiklikleri; kullanıcı gereksinimlerini karşılamak için mantıksal düzeyde yapılan değişiklikler olduğu için, genellikle kavramsal şema değişikliği ile birlikte dış şemalardan bir kısmında da değişiklik yapılır.
Örnek bir VTYS mimarisi
•Bir veri tabanı kullanıcısı için, veri tabanı dış şemadır.
•Kullanıcı dış şemayı görür ve sağlanan yazılım olanakları ile dış şemada yetkili olduğu işlemleri gerçekleştirir.
•Kullanıcıların çoğu kavramsal ve iç şemadan habersizdir, verilerin dış şemaya uygun biçimde saklandığını düşünür.
•Oysa dış ve kavramsal şemalar tümüyle mantıksaldır.
•Kullanıcı tarafından dış şemaya göre oluşturulacak isteklerin iç şemada karşılanması gerekir.
•Bunun için de kullanıcı tarafından dış şemaya göre tanımlanan verilerin önce kavramsal şemadaki, sonra da iç şemadaki karşılıklarının belirlenmesi ve kullanıcı isteğinin fiziksel veri tabanı üzerinde gerçekleştirilmesi gerekir.
•İstek bir sorgu ise, iç şemaya göre seçilen veriler, bu defa önce kavramsal sonra da dış semaya göre dönüştürülerek kullanıcıya sunulmalıdır.
•Bir VTYS’nin mantıksal ve fiziksel veri bağımsızlığının sağlanabilmesi için, şema tanımlarına ek olarak şemalar arası eşleme tanımlarının da saklanması gerekir.
•İç şemada bir değişiklik yapıldığında, iç şema - kavramsal şema eşlemesinde gerekli uyarlamalar yapılarak değişikliğin kavramsal ve dış şemaları, dolayısıyla da kullanıcıları etkilemesi önlenerek fiziksel veri bağımsızlığı sağlanmış olur.
•Kavramsal şemada bir değişiklik yapıldığında ise, bir yandan kavramsal şema - iç şema eşlemeleri, diğer taraftan da bazı dış şemalar ile kavramsal şema arasındaki eşlemeler uyarlanır.
•Böylece kavramsal şemadaki değişiklikten iç şema (fiziksel veri bağımsızlığı) ve dış şemaların en azından bir kesimi (mantıksal veri bağımsızlığı) etkilenmemiş olur (Tsichritzis, 1977).
•Bu örnekten yola çıkarak, VTYS mimarisinde üç düzeyin bulunması gerektiğini söyleyebiliriz. Üç düzeyin bulunması, üç türlü şemanın benimsenmesinin doğal bir sonucudur.
•Üç düzeyli mimari ilk defa 1975 yılında “Bilgisayarlar ve Bilgi İşlem konusundaki Amerikan Ulusal Standartlar Komitesinin VTYS Çalışma Takımı” tarafından önerilmiş ve büyük ilgi görmüştür. (ANSI/X3/SPARC)
Hangi Veritabanı Kullanılmalı
–
–Bu veritabanı ile neler yapacaksınız? Küçük bir şirket çalışanlarının özel bilgileri mi tutulacak, yoksa büyük bir şirketin binlerce müşterilerinin bilgileri mi?
–Sitenizi günde kaç kişi ziyaret edecek?
–Aynı anda kaç işlem yapılacak?
–Güvenlik ne ölçüde olacak?
–“Yedekleme / Geri yükleme” gerekli mi?
Veritabanı Çeşitleri
1MySQL
2IBM DB2
3Paradox
4Interbase
5Microsoft Access
6Informix
7Progress
8Microsoft SQL Server
9PostgreSQL
10Oracle
Paradox
•Paradox tek kullanıcılı programlarda pek fazla problem çıkarmazken, ağ ortamında eğer dikkatli kullanılmazsa sorun çıkarabilmektedir.
•Tek kullanıcılı yazılımlar içindir.
•Paradox tablosuna yazdığınız veriler anında dosyaya kaydedilmez.
•Paradox'ta silinen kayıtlar geri kurtarılamaz. Silinen kayıtların üzerine boş bilgiler yazılıp yeni bir kayıt için ayrılmaktadır.
•İyi bir yedekleme sistemi kurulmalıdır, dosya bozulursa kurtarılamayabilir.
•Bir Paradox tablosunda en fazla 255 alan (field) olabilir.
MS Access
•Microsoft Office ürünüdür.
•Küçük ölçekli uygulamalar içindir.
•Tablo başına 2 GB a kadar veri depolayabilir.
•Aynı anda 255 bağlantıya izin verebilir.
•MS Windows dışındaki sistemlerde kullanılamaz.
•“Transaction logging” özelliğine sahiptir, ancak “trigger” ve “stored procedure” özelliklerine sahip değildir.
•JET veritabanı motoru üzerinde grafik arabirimle çalışan bir veritabanı yönetim sistemidir.
Access Avantajları
1.JET veritabanı: Access tarafından kullanılan JET (Joint Engine Technology, Birleşik Motor Teknolojisi) sayesinde bir çok ortamla etkileşim haline geçebilir ve birden fazla kullanıcı veritabanında işlem yapabilir.
2.Raporlama sistemleri oldukça gelişmiştir.
3.Sihirbaz desteği kullanım kolaylığı sağlar.,
4.Veritabanı SQL Server a kısa sürede çevrilir.
Access Dezavantajları
1.Office içinde bulunur ve ücretlidir.
2.Büyük ölçekli çözümler için uygun değildir.
3.Farklı paylaşım yöntemleri olsa da aslında tek kullanıcılıdır.
4.Access dosyaları yerel bir bilgisayar içinde saklanır, şifreleme yapılmazsa dosyalar başkaları tarafından kolayca kopyalanabilir.
5.Veriler veritabanından silinmez, işaretlenir, boyut sürekli artar.
MySQL
•MySQL Inc.
•Windows, Linux, OS/2,Solaris, AIX vb.
•“trigger” ve “stored procedure” özelliklerine sahiptir, ancak “Transaction logging” özelliği bulunmamaktadır.
•Tablo başına 4 TB veri depolayabilir.
•Açık kaynak kodlu olmasından dolayı geniş kullanıcı kitleleri tarafından tercih edilir.
•Oldukça hızlı ve kararlı bir yapısı vardır, ancak çalıştığı sunucuda işlem yüküyle ters orantılı bir hıza sahiptir.
•Platform Bağımsızdır (Herhangi bir platform sınırlaması yoktur; Windows, MacOS, Linux ve pek çok unix türeviyle sorunsuz çalışır).
IBM DB2
•IBM
•Access ve MySQL e göre daha performanslı, ancak küçük işletmelere göre daha yüksek maliyete sahiptir.
•Unix ve Windows üzerinde çalışabilir.
•Transaction logging”, “trigger” ve “stored procedure” özelliklerine sahiptir.
MS SQL Server
•Microsoft
•Dezavantajları:
–Sadece Windows üzerinde çalışabilir.
–Yüksek maliyet
•Kullanım kolaylığı, güvenilirliği, işlem gücü.
•Tablo başına 4 TB veri.
•“Transaction logging”, “trigger” ve “stored procedure” özelliklerine sahiptir.
Oracle
•Oracle, Inc.
•Dünyanın en güçlü ve güvenilir veritabanı olarak gösterilmektedir.
•Windows, Unix, Linux, ...
•Oracle, sınırsız sayıda tabloları desteklemektedir.
•Bir tablodaki maxiumum index sayisi, maximum satir sayisi sinirsizdır.
Büyük çözümler için en iyi çözümlerden biridir.
Avantajları
1.Büyük şirketler için en iyi çözüm.
2.Performans: Oracle10g ile beraber neredeyse en iyi çözüm.
3.Bakım durumlarında bile kapatılmıyor.
4.Şifreleme: Şifreleme doğrudan veritabanı seviyesinde yapılıyor bu da hızı artırıyor.
5.Yedekleme ve Geri Yükleme: Yedekleme işlemini kendi içinde yapabiliyor ve istenilen bir tarihe veritabanını otomatik olarak geri döndürebiliyor.
Oracle Dezavantajları
1.Deneyimli Yönetici ihtiyacı (Oracle konusunda deneyimli olmayan ve yüksek sistem bilgisine sahip olmayan bir yönetici sistemi yönetemez).
2.Yüksek maliyetlidir.
3.Açıklar: yanlış ayar yapılırsa ciddi güvenlik açıkları olabilir.
Informix
•Illustra
•Ücretli ve güçlü bir veritabanıdır.
•Orta ölçekli işletmelerin yükünü kaldırabilecek kapasitededir.
•1994’deki Postgres kodundan geliştirilmeye başlanmıştır.
PostgreSQL
Berkeley Üniversitesi Bilgisayar Bilimi Bölümü tarafından geliştirilen, nesne ilişkili veritabanı sistemidir.
•Lisans Kolaylığı vardır .
•Veritabanı Kullanıcıları tarafından en güvenilir ve kararlı veritabanı olarak kabul edilir.
•Açık kaynak kodlu ve gelişime açıktır.
•Tablo başına 64 TB veri tutabilme özelliği vardır.
•“Transaction”, “Inheritance” “trigger” ve “stored procedure” özelliklerine sahiptir.
•Büyük ölçekli çözümler için idealdir.
•Ancak, hakkında düzenli bilgiye ulaşmak zordur ve bazı hosting firmaları tarafından desteklenmemektedir.
Desktop Database – Server Database
•Desktop Database :
–Microsoft Access
–FoxPro
–FileMaker Pro
–Paradox
•Server Database:
–Oracle
–Informix
–MS-SQLServer
–Sybase
–DB2
–MySQL
–Postgresql
Desktop Database - Avantajları
•Pahali degildirler
•Kullanici dostudur (user-friendly).
•Web cözümlerini destekler.
Desktop Database - Dezavantajları
•Desktop Database’ler genelde bir kullanici desteklerler. Genelde desktop databaseler ayni anda sadece bir kisinin veritabanını degistirmesine izin verirler. Cok kullanicili bir ortamda desktop veritabanı kullanmak cok kötü sonuclar dogurabilir. Veritabanını aynı anda birden fazla kisi kullanacaksa „Server Database“ kullanilmasi tercih edilmelidir.
•Desktop Database’lerin güvenligi zayiftir. Cogu desktop veritabanı basit bir sifre mekanizmasina sahiptir.
•Dekstop database'ler internet icin tasarlanmamistir. Eger basit olarak datanizi internete acmak istiyorsaniz bir desktop Database’i yeterli gelebilir. Fakat, internet kullanicilarinin datayi degistirebildigi ve yeni datanin girebildigi interaktif bir sistem olusturmak istiyorsaniz server tabanli bir veritabanı kullanmaniz gerekmektedir.
Server Database - Avantajları
•Esneklik. Database merkezli özel uygulamalarin hizli gelisimini saglayan programci-dostu uygulama programci arabirimleri (Application Programmer Interface, yani API) olduğundan programcılar tarafından tercih edilirler. Hatta Oracle, Informix, Sybase, DB2 gibi veritabanları, farklı platformları (Isletim Sistemleri) desteklemektedir.
•Güclü performans. Server tabanli veritabanlı istenilen ölçüde güçlü olabilirler, çok uygun donanımlarda cok verimli bir sekilde calisabilirler. Modern veritabanları birden fazla yüksek hizli islemcilerle, cluster sunucularla, yüksek bant genisligine sahip aglarla ve hata toleransli depolama teknolojisiyle (fault tolerant storage technology )calisabilirler.
•Ölceklenebilirlik (Scalability). İstenilen şekilde gerekli donanimlari artirarak kullanici sayisi veya disk alani genisletilebilir.
Server Database - Dezavantajları
•Özel bilgi/egitim gereklidir.
•Pahalidir.
•Son kullanicilar icin zordur.
Hangi Veritabanı Kullanılmalı
•Çok küçük veri depolama ihtiyacında: Paradox
•Eğer bir web sitesinde veri miktarı ve aynı anda yapılan işlem sayıları az, küçük yoğunlukta trafik varsa; basit web uygulamaları için : Access, MySQL
•Daha büyük ve orta ölçekli uygulamalar için: Progress, MS SQL, ya da Linux üzerinde PostgreSQL .
•Oracle ise çok yüksek güvenlik ve işlem gücü gerektiğinde tercih edilen bir veritabanı yönetim sistemidir.